1992 yılında Düzce’de doğdum. Lise yıllarımda yeni projeler üretmenin, denemenin ve farklı fikirleri hayata geçirmenin heyecanını yaşadım. Üniversite yolculuğuma Dokuz Eylül Üniversitesi’nde başladım, daha sonra Özyeğin Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Ancak hayatımda hep çocuklarla, öğrenmeyle ve eğitimin doğasıyla bağ kurma isteği vardı. Bu nedenle yeniden üniversite sıralarına dönerek Düzce Üniversitesi’nde Okul Öncesi Öğretmenliği okudum. Ardından Eğitim Yönetimi yüksek lisansıyla kurumsal bakışımı derinleştirdim. Tarih ve aşçılık okumam ise merakımı ve farklı alanlarda öğrenme isteğimi besledi. Böylece hayat bana, öğrenmenin tek bir disipline sığmadığını, farklı yollarla dallanıp budaklanan bir keşif olduğunu gösterdi.

Eğitim yolculuğumun yanında sanatla da tanıştım. Oda tiyatrosunda amatör oyunculuk yaptım; sahne bana, yaşamın oyunla ve hayal gücüyle ne kadar zenginleşebileceğini gösterdi. Konsol ve bilgisayar oyunlarına duyduğum ilgi, içimdeki meraklı çocuğu hep canlı tuttu. Mutfağa girmek, tarih okumak, farklı alanlarda denemeler yapmak bana her defasında aynı gerçeği hatırlattı: öğrenme yalnızca sınıflarda değil, hayatın her alanında mümkün.

Bugün, sevgili eşimle birlikte kızımızı büyütmek hayatımın en kıymetli parçası. Onunla birlikte çocukların dünyasına daha yakından bakmayı, küçük ayrıntılardaki keşifleri fark etmeyi yeniden öğreniyorum. Çocuğum bana her gün, merakın en saf halini hatırlatıyor. Ve ben biliyorum ki gerçek öğrenme, işte o merakın içinden filizleniyor.

İşte tam da bu nedenle Nadas’ı kurduk. Çünkü Nadas, çocukların meraklarını özgürce yaşayabilecekleri; öğrenmenin oyunla, doğayla ve hayatla iç içe olacağı bir yer olmalıydı. Benim yolculuğumda öğrendiğim her şey, Nadas’ın ruhuna dönüştü.