2000 yılında İstanbul’da doğdum. Çocuklara olan ilgim, küçüklüğümden beri içimdeydi ama bu ilginin mesleğe dönüşmesi İstanbul Medipol Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümündeki yıllarımda şekillendi. Orada sadece gelişim kuramlarını değil, bir çocuğun dünyasına nasıl saygıyla yaklaşılabileceğini öğrendim.

Mezun olduktan sonra Doruk Çocuk Akademisi’nde bir yıl sınıf öğretmeni olarak çalıştım. Bu ilk deneyimim bana, öğretmenliğin sadece anlatmak değil; dinlemek, gözlemlemek ve birlikte keşfetmek olduğunu gösterdi. Her çocuk bana farklı bir yolculuk sundu ve ben bu yolculuklara hayranlıkla eşlik ettim.

Şu anda Nadas Çocuk Köyü Anaokulu’nda sınıf öğretmeni olarak görev yapıyorum. Nadas’la yollarımız, öğrenmeye dair benzer bir bakışla kesişti. Çünkü burada öğrenme, sadece bilgiyle değil; doğayla, oyunla ve çocukların gerçek ilgileriyle şekilleniyor. Tematik öğrenmeyi benimseyen yapısıyla Nadas, çocukların dünyasını bütünsel bir şekilde anlamaya çalışan bir okul. Her konu bir meraktan doğuyor, dallanıp budaklanıyor, sonunda bir deneyime dönüşüyor.

Benim için öğretmenlik, birlikte büyümek demek. Sınıfta her yeni gün, yeni bir soru, yeni bir oyun, yeni bir heyecan demek. Planlamalarımı çocukların ilgisinden besleyerek yapıyor, her bir çocuğun güçlü yanını parlatacak yollar arıyorum. Çünkü inanıyorum ki; öğrenme, birlikte şaşırarak, birlikte düşünerek ve birlikte hissederek anlam kazanıyor.

Ve bazen bir çocuğun sessizce söylediği bir cümle, gün boyu taşıdığınız tüm bilgiden daha çok şey anlatıyor size. İşte o anlarda, iyi ki bu meslekteyim diyorsunuz.